sokakların sesi olmak için...
sokakların sesi olmak için...
EFKAN BOLAÇ
Avukat
21 Nisan 2019
Her canlı kendisine yönelik saldırıları def etme ve yapılan bu saldırıya karşı kendini veya çevresindekileri koruma hakkına sahiptir. Bu insanın sosyalleşmesiyle beraber gelişmiş ve kurallara bağlanmıştır. Savunma konusunu bir meslek olarak benimseyip bunu dışa vuranlar ise avukatlar olmuştur.
26 Ocak 2019
Avukatlar da “tehlikeli siyasetçiler” ve gazeteciler gibi tehcir ediliyor. Sahte deliller ve gizli tanıklarla cezaevlerinde tutuluyor. “Suça meyilli” iktidarların en iyi yöntemlerinden biri gizliğin devamı. Gazeteci, avukat, siyasetçi arasında bağ var. Avukat, belgelerle sırrı kaldırıyor, gazeteci haberi toplumla buluşturuyor, siyasetçi onu yayıp kamuoyunun refleksini hızlandırıyor. 24 Ocak, “Tehlike’deki Avukatlar Günü” bir kez daha Türkiye’ye ithaf edildi. Aynı gün tutuklu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları açlık grevine başladı.
27 Şubat 2015
Aylardır güvenlik paketi üzerinden acaba polis devletine mi geçtik, geçiyoruz tartışması yapılmakta ve iç güvenlik paketi denilen zorbalık yasası rejim tartışılmaktaydı. Aslında bizim tartıştığımız aşama çoktan aşılmış ve daha ileri bir aşama olan diktatörlüğe geçiş aşamasının tuğlaları yerleştirilmeye başlanmıştı.
11 Ocak 2015
Yılbaşının üstünden 4 gün geçmişti. O gün Ümraniye cezaevinde bir katliam olduğu haberi gelmişti ve ne olduğu veya ne yaşandığı henüz bilinmiyordu. Soğuk bir gündü ve yeni açılan henüz idaresi tam oturmayan cezaevine girmemiz engellendi. Geceyi araç içerisinde cezaevi önünde geçirmemize rağmen hiçbir bilgiyi doğrulatamıyorduk. Cezaevine tekrar girmek istediğimde görevli olan teğmenin ve emrindeki askerlerin saldırısına uğradım. En nihayetinde stajyer kimliğimle ve zorlamayla cezaevi içerisine girebildim. İçeride neredeyse bir savaş yaşanmıştı. Herkesin yaralı olduğunu ve üç tutuklunun katledildiğini öğrendim (sonra bir kişi daha, Gültekin Beyhan, hastanede yaşamını kaybetti).
14 Haziran 2014
1990’ları tanımlamak gerekirse; karanlığın ortasında sisli geceler denilebilir. 1984 sonrası Kürt hareketinin faaliyetinin yoğunlaşmasıyla beraber Kürt halkına karşı kontra faaliyetleri artmış ve bu kontra faaliyetlerinin merkezine özel harekat timleri konulmuştu. Mehmet Ağar’ın lideri olduğu (Susurluk dosyasında örgütün lideri olarak tanımlanmakta) bu kontra çetesi pek çok katliama imza attı. Kontra çetesinin üyesi olduğunu kabul eden Ayhan Çarkın’ın deyimiyle “bin kişi öldürülmüş ve bin operasyon” yapılmıştı.
23 Mayıs 2014
Soma’da var olan sistem açıkça, “çağdaş kölelik” sistemidir. O madenciler evine para götürebilmek için başka bir yol bilmiyor, onlara başka bir yol gösterilmiyor. Peki çözüm ne? Çözüm; öncelikli olarak tüm madenlerin yeniden kamu eliyle işletilmesi ve vahşi kapitalistlerin elinden insanların kurtarılmasıdır.
24 Kasım 2013
Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz.
- HERAKLEITOS
16 Aralık 2012
cinayeti kör bir kayıkçı gördü
- Attila İlhan
ben gördüm kulaklarım gördü
31 Ekim 2012
Açlık grevine gidenlere devlet zorla müdahale etmeli mi, etmemeli mi? Bu tartışma sadece Türkiye’de değil yakın…
24 Ağustos 2012
ROSATOM ile yani Rus hükümeti ile yapılan anlaşma gereği, Mersin Akkuyu’da yapılması hedeflenen nükleer santralin inşatına 2013’te başlanacak ve 2020 yılında ilk reaktör devreye girecek. Ancak Rosatom’un şimdiye kadarki pratiklerine bakarsak 7 yıl içinde bu santrali işletmeye alması zor görünüyor. Yapılan anlaşma ise her haliyle mantık ve hukuk kurallarını zorlar niteliktedir.
23 Mayıs 2012
“iktidar güçlerinin tek kişi veya organda toplanması zulmün kaynağıdır” Montesquieu (yasaların ruhu)
3 Ocak 2012
eski duvar diplerinde karanlık sular
- Hasan Hüseyin Korkmazgil
ay vurmuş gölgelenmiş kuytular
canım oğul güzel yiğit
al gel kanlı gömleğini, sana nasıl kıydılar?